I. Bölüm — Kayıp Notlar Saat 03:17. Yusuf, karanlık odasında uyanmış, gözlerini tavana dikmişti. Çıplak ayakları zeminin soğukluğunu hissediyordu. Derin bir sessizlik vardı ama içi çığlık çığlığaydı. Hafızasında boşluklar, zihninde->
Küçük bir sahil kasabası olan Kıyıdere, yazın sıcak, kışın ise nemli ve kasvetli havasıyla bilinirdi. Denizin dalgaları, gri kayalıklara çarparken çıkardığı ses, kasabanın tek sabit melodisiydi. Kıyıdere’de herkes birbirini tanır,->
Yazılımcı Emir, sıradan hayatının ortasında rahatsız edici rüyalar ve geçmişe ait ipuçlarıyla yüzleşmeye başlar. Elinde beliren eski bir kutu, onu unutulmuş bir kasabaya, Kırkkuyu’ya götürür. Orada hatırlamak istemediği olaylarla yüzleşir: Zeynep adında bir kız, ormanda yanan bir ev ve onunla bağlantılı trajik bir geçmiş...
Ancak hikâyenin ortasında gerçeklik çatlamaya başlar. Emir, aslında hiçbir zaman var olmamıştır. Tüm olaylar, travma sonrası kimliğini bölen ve “Emir” adında hayali bir kişilik yaratan Zeynep’in zihninde geçmektedir.
Zeynep, ailesini kaybettikten sonra bu karakteri bilinçaltında yaratmış, kendini korumak için bir “maskenin” ardına saklanmıştır. Orman, mezar taşı, kutu ve rüyalar onun zihinsel sembolleridir.
Hikâyenin sonunda Zeynep aynada gerçek yüzünü görür. Emir yok olmuştur. Ama okur hâlâ şüphede kalır:
> Gerçekten Zeynep mi hikâyeyi anlatıyordu, yoksa Emir hâlâ içeride bir yerlerde miydi?
I. Bölüm: Kaybolan Saat Umut, sabahları saat 07:36’da uyanırdı. Ne bir dakika erken, ne geç. Alarmı yoktu. Zihni, saatin çaldığı sanrısıyla onu tam vaktinde kaldırırdı. Bir kahve içer, camdan dışarı->
Bölüm 1 – Boşlukta Uyanmak "Beni uyandıran şey, ses değil, sessizliğin aniden anlam kazanmasıydı." Bir sabah uyanıyorsun. Hangi şehirde olduğunu bilmiyorsun. Üstelik hangi yıl olduğunu da.Yanında eski bir deri çanta,->
Bölüm 1: Göl Kenarındaki Ev Nilay, İstanbul’un kaosundan kaçıp Sapanca’daki küçük göl evine yerleşeli iki ay olmuştu. "Yavaş yaşa" mottosunu kalbine kazımıştı. Sabahları yürüyüş, öğleden sonraları resim, akşamlarıysa kitaplarla geçen->
1. Bölüm: Terkedilmiş Bir Kasaba Sarpköy, haritalarda bile zor bulunan, Ege kıyısına sıkışmış bir balıkçı kasabasıydı. Eski zamanlarda limanı, küçük fabrikası, cıvıl cıvıl pazarlarıyla tanınırdı. Ancak bir gün, sanki zaman->
İstanbul’un gri sabahlarından biriydi. Mehmet, 43 yaşında, sessiz bir muhasebeciydi. Hayatını düzenli, risksiz ve dikkat çekmeden yaşardı. Her sabah aynı saatte kalkar, aynı otobüse biner, aynı sandalyeye oturur, aynı hesapları->
Bölüm 1: Günlük 47 Bugün de onunla konuşmadım. Sesimi duymasın istiyorum. Beni duymasın. Ama o hep orada. Aynı odada, aynı masa, aynı kahve. Kafamın içinde bir yankı gibi dolanıyor. Adı->
Bölüm 1: Kiralık Ev İstanbul’un kalabalığından, gürültüsünden bunalmıştı Emre. Her şey onu boğuyor, nefes almasına engel oluyordu. 34 yaşında, muhasebeci, bekar, az sosyal... Hayatı sayılardan ibaretti ve belki de bu->